ABD’nin ‘yeni yolu’ ortalığı karıştırdı!

6934ae09c76a96066a67c3c1.jpg

ABD’de Başkan Trump imzasıyla yayımlanan Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi küresel olarak ses getirirken, Amerikan yönetiminin bundan sonraki tutumuyla ilgili önemli ipuçlarını sundu. ABD’nin küresel politika belirleyici rolünden geriye çekileceğine dair mesajlar içeren belge, dünya düzenini “ABD’nin ayakta tuttuğu dönemin” geride kaldığı ifade ediliyor. Belgeye göre Ortadoğu’nun ABD için önemi azalırken, müdahaleci politikalardan uzaklaşılıyor.

Avrupa’dan kopuş

Belgenin en dikkat çekici kısmı ise Avrupa ile ilgili bölümler oldu. Trump yönetimi belgede, Avrupa’yı ‘düşüşte olan bir kıta’ olarak tanımlarken, Avrupa uluslarının göç nedeniyle “uygarlığın silinmesi” ile karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunuyor. Belgede “Avrupa’nın mevcut yörüngesine karşı Avrupa ulusları içinde direniş geliştirilmesi de” öneriliyor. Avrupa’da “ifade özgürlüğünün sansürlendiği” ve “siyasi muhalefetin baskı altına alındığının” iddia edildiği metinde, ayrıca “Avrupa’nın yakın bir gelecekte bir çöküşle karşı karşıya kalacağı” öne sürülüyor. Belge, ABD’nin Avrupalı müttefiklerinden daha da uzaklaşacağını gösterir nitelikte. Belge, ABD’nin Çin ile güç paylaşımı yapmak zorunda kalacağını belirtirken, Batı dünyasında ise yeni ortaklar bulmak durumunda olduğunu öne sürüyor.

Tepki var

Bu ifadeler Avrupa’da büyük tepkiyle karşılanırken, en sert tepki Almanya’dan geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul belgede Avrupa’ya yöneltilen suçlamaları reddetti ve “kimsenin tavsiyesine ihtiyacımız yok” dedi. Alman basınında belgeyle ilgili haberlere “ABD AB’ye saldırıyor”, “Trump Avrupa ile hesaplaşıyor”, “ABD yönetimi AB karşıtlarını desteklemek istiyor” başlıklarıyla yer verilmesi dikkat çekiyor.

Barrack: ABD’nin müdahil olduğu 93 darbe var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 1946 sonrasında “ABD’nin müdahil olduğu her durumda yaklaşık 93 darbe veya rejim değişikliği yaşandığını” söyledi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde “The National” gazetesine konuşan Barrack, İsrail’in neden Hizbullah’ı bitirmediğine dair soruya “Rejim değişikliği aslında hiçbir zaman işe yaramadı. 1946 sonrasına bakarsanız, ABD’nin müdahil olduğu her durumda yaklaşık 93 darbe veya rejim değişikliği yaşandı. Hepsi başarısız oldu” sözleriyle yanıt verdi.

6934ae11c76a96066a67c3c3.jpg


Dünyayı ikiye mi bölecek?

Belgenin ‘batı yarımküre’de Amerikan üstünlüğünü yeniden tesis etmeyi hedeflemesi dikkat çekerken, uzmanlar bunun doğu yarımkürenin Çin’e bırakılması yönünde bir adım olduğu görüşünde. Nitekim ABD’nin Güney Amerika’daki son adımları bu duruma örnek olarak gösteriliyor. Batı yarımküre artık ABD’nin en önemli önceliği olarak görülüyor.

ABD NATO’dan çekilebilir!

ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde ABD müttefiklerinin kolektif savunmaya daha fazla katkısı için daha fazla harcama taahhüdü sorumluluğu alması gerektiği ifade edilirken, Washington’un NATO’daki sorumlulukları konusunda da çarpıcı bir haber dikkat çekti. ABD Savunma Bakanlığı yetkililerinin bu hafta Washington’da Avrupalı diplomatlara NATO’nun konvansiyonel savunma yükünün büyük kısmını 2027’ye kadar Avrupa’nın üstlenmesi yönünde talepte bulunduğu ifade ediliyor.

İngiliz basınına yansıyan haberlere göre, Washington, Avrupa’nın iki yıl gibi kısa bir süre içinde NATO’daki sorumlulukların büyük bir bölümünü ve bu bağlamdaki kritik planlama görevlerini devralmasını istiyor. Amerikalı yetkililerin, Avrupalı muhataplarına Trump yönetiminin Avrupa’nın savunma kapasitesini artırmak için attığı adımlardan memnun olmadığını ilettiği bildirildi. Avrupalıların, ittifakın konvansiyonel savunma yetkinliğini üstlenmek için 2027 yılına kadar gerekli adımlar atmaması halinde, ABD’nin NATO savunma mekanizmalarına katılmayı durdurabileceği iddia ediliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun bu hafta Brüksel’deki NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılmaması büyük ses getirmişti. Bu, NATO tarihinde bir ilk oldu.
 
Geri
Üst