Yasam
Moderator
Kişinin duygu durumunda aşırı dalgalanmalara neden olan bipolar bozukluk, manik ve depresif dönemde farklı semptomlar gösterebilir. Yaygın bir psikiyatrik rahatsızlık olan bu durum, kimi zaman çevresel etkilerle ortaya çıkarken kimi zaman ise nörolojik etmenlerin bir yansıması olarak gelişir. İşte bipolar insanlara özgü 10 belirgin davranış:
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'na göre, bipolar bozukluğu olan bireylerin manik dönem özellikleri şu şekilde sıralanıyor:
Manik bireyler, normalde sahip oldukları yeteneklerin çok daha ötesinde bir kapasiteye sahip olduklarını hissedebilirler. Bu durum, gerçeğe dayanmayan beklentiler ve riskli davranışlara zemin hazırlayabilir.
2006 yılında yapılan bir araştırma, manik dönemde uyku ihtiyacının büyük ölçüde azaldığını gözler önüne serdi. Bipolar bozukluğa sahip bireyler, normalde ihtiyaç duyduklarından çok daha az uyumalarına rağmen enerjik hissedebilirler. Bu durum, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin aşırı aktivasyonuyla bağlantılıdır.
Manik dönemde bipolar bireylerin düşünce akışları hızlanır. Beyindeki dopamin düzeylerinin yüksekliği ile açıklanan bu duruma "flight of ideas" (fikir uçuşları) denir. Bipolar bozukluğa sahip kişilerin düşünce akışlarındaki hız, aşırı konuşkan olmalarına yol açabilir.
Bipolar bireyler manik dönemde, sosyal normlara uymayan riskli davranışlar sergileyebilirler. Bu davranışlar arasında aşırı para harcama, cinsel dürtülerde artış, uyuşturucu kullanımı gibi sorumsuz ve tehlikeli tavırlar yer alır. Uzmanlar, bu duruma beynin frontal loblarındaki işlevsel bozuklukların neden olduğunu belirtiyor.
Manik bireyler, kendilerini olağanüstü yeteneklere sahip olarak görebilirler. Bu da kendilerine çok büyük hedefler koymalarına ve gerçekçi olmayan beklentilerle karar almalarına neden olabilir.
Depresif dönem, bipolar bozukluğu olan bireylerde genellikle yoğun bir üzüntü, umutsuzluk ve ilgi kaybıyla kendini gösterir. Psikiyatristler, depresif dönem bipolar bozukluğunu ise şu belirtilerle açıklıyor:
Depresif dönem, bipolar bozukluğa sahip bireylerin fiziksel ve zihinsel olarak tükenmiş hissetmelerine yol açar. Bu duruma, dopamin ve serotonin düzeylerinin düşüşü neden olur. Nörotransmitterlerin azalması, kişinin hayattan keyif alma düzeyini etkileyebilir.
Bipolar bireyler, depresyon döneminde sosyal etkinliklere katılmakta zorlanabilir ve insanlardan uzak durma eğiliminde olabilirler. Uzmanlar, bu bireylerin depresif süreçte kendilerini yetersiz ve değersiz hissettiklerinin de altını çiziyor. Bu duruma, beyindeki serotonin ve oksitosin gibi nörotransmitterlerin azalması neden oluyor.
Bipolar bozukluğa sahip bireyler depresif dönemde, daha önce zevk aldıkları aktivitelerden keyif almazlar. Bu durum, beyindeki dopamin işlevindeki azalma ile açıklanır.
Bipolar bireyler, depresif dönemde dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler. Bunun arkasındaki biyolojik mekanizma, beynin ön loblarındaki işlevsel bozulmayla ilgilidir.
Bipolar bozukluğa sahip kişiler, kederli dönemlerinde kendilerini yetersiz, değersiz hissedebilirler ve geçmişteki hatalarıyla yeniden yüzleşirler. Amigdala ve prefrontal korteks arasındaki dengesiz bağlantılar, söz konusu yetersizlik hissini tetikleyebilir.