‘İsrail kendisini kenarda bulabilir!’

69389c33b72d8e1edd637ba6.jpg

Gazze Şeridi’nde uygulanmaya başlanan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın desteklediği barış planının ikinci aşamasına geçilmesi konusunda hazırlıklar yapıldığı belirtilirken, İsrail merkezli “Haaretz”, Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolüne ilişkin dikkat çekici bir analiz yayımladı. Haaretz, “Trump, Gazze’de Erdoğan’ın Barış Gücü’nü desteklerse, İsrail kendini kenarda bulabilir” başlıklı analizinde, Gazze’deki son durumun yanı sıra, Türkiye’nin, “Trump planı” olarak bilinen anlaşmanın ikinci aşamasında kurulması öngörülen uluslararası istikrar gücüne katılımını da ele aldı. Zvi Bar’el imzalı analizde, Türkiye’nin Gazze’deki uluslararası istikrar gücüne katılımının son derece kritik olduğu kadar, aynı zamanda İsrail-Türkiye ilişkilerinde bir dönüm noktası yaratabileceği aktarıldı.

F-35 konusu

Analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ABD Başkanı Trump arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekilirken, Türkiye’nin Gazze’deki ateşkes sürecinde önemli rol oynayarak Washington’ın desteğini kazandığı, Erdoğan’ın bu ivmeyi kullanarak Orta Doğu’daki nüfuzunu artırmayı hedeflediği öne sürüldü. Yazıda, Trump’ın F-35 satışlarını onaylayarak “İsrail’e gözdağı verebileceği” öne sürülürken, Türkiye’yi, 2020’de uygulanan yaptırımlar kapsamında çıkartıldığı F-35 geliştirme programına yeniden dahil etmekten söz ettiği hatırlatıldı.

69389c3db72d8e1edd637ba8.jpg


Yazıda, “İsrailli yetkililer Suudi Arabistan’ın bu gelişmiş savaş uçaklarını satın almasının hava üstünlüğünü zayıflatacağından endişe ederken, Türkiye ise bu uçaklardan bazılarını almaya hazırlanıyor ve Mısır’la Türk yapımı Kaan savaş uçaklarının satışı konusunda görüşmeler yürütüyor” denildi. Yazının devamında, şu ifadelere yer verildi:

‘Tek hamle değil’

“Türkiye’ye F-35 satmak, Trump’ın İsrail’in gözüne sokabileceği tek hamle değil. Eylül ayında Erdoğan’la görüştüğünde Trump, Türkiye’nin Suriye politikasını da övgüyle anmış ve bunun önemli başarılar elde ettiğini söylemişti. Bu yaklaşım, İsrail’in Türkiye’nin Suriye’deki varlığını kendi güvenliğine tehdit olarak gören stratejisiyle taban tabana zıt.”

Analizde Erdoğan ile Trump’ın, Suriye’nin tek merkezli bir yönetim altında birleşik bir ülke olarak geleceği konusunda da aynı görüşü paylaştığına vurgu yapılırken, Trump’ın son dönemde işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Beyt Cin operasyonu sonrasında Başbakan Binyamin Netanyahu’yu azarlamasının da dikkat çekici olduğu kaydedildi.

Ekim ayında Şarm El-Şeyh’te düzenlenen zirvede “Kalıcı Barış ve Refah için Trump Bildirgesi”nin, Trump’la birlikte Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından imzalandığını hatırlatılırken, şöyle denildi: “Böylece Türkiye, arabulucu konumundan çıkıp ABD başkanının Gazze planının garantörlerinden biri haline gelirken, İsrail, planın uygulanmasının önünde bir engel olarak görülmeye başlandı. Ancak Trump ve danışmanları Ankara’nın pratik bir çözüm sunduğuna ikna olursa, İsrail kendisini Trump’la yeni bir çatışma rotasında bulabilir üstelik bu kez İsrail’in elindeki kartlar, Erdoğan’ın elindekilerden daha zayıf olabilir.”

BM binası baskınına tepki

Türkiye, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Birleşmiş Milletler binasına İsrail güçleri tarafından el konulmasına sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “İsrail’in, BM Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) binasına düzenlediği baskını ve söz konusu binaya el koymasını kınıyoruz” denildi.

‘Suriye ile savaş kaçınılmaz’

Suriye’de rejim değişikliğinin yıl dönümünde askerlerin İsrail karşıtı sloganlar atması Tel Aviv’i alarma geçirdi. İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, İsrail ordusunun Suriye’deki saldırıları ve ihlalleri sürerken, “Suriye ile savaşmalarının kaçınılmaz” olduğunu savundu.

69389c50b72d8e1edd637baa.jpg


‘Türkiye ve Katar’dan silahsızlanma planı’

Türkiye ve Katar’ın, Hamas’a silahsızlanma sürecini gerçekleştirmesi için iki yıllık zaman tanıyacak yeni bir plan üzerinde çalıştığı öne sürüldü. İsrail merkezli internet sitesi “Ynet”e konuşan kaynaklar, iki ülkenin, “örgütün Gazze’de silahlı olarak kalacağı belirli bir durum yaratmak için” çalıştığını, ABD’lilerle yapılan görüşmelerde, Hamas’ın silahlarını Filistin Yönetimi’ne teslim etmesi veya silahları bir tür denetim altında depoya aktarması için çeşitli seçenekler gündeme getirdiğni iddia etti. Washington’ın bu plana açık olabileceğinin sinyalini verdiğini yazan Ynet, ABD’li yetkililerin son zamanlarda tam bir silahsızlandırma yerine silahların “kullanımdan kaldırılması” fikrini ortaya attığını belirtti.

En çok gazeteci Gazze’de öldürüldü

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, bu yıl dünya genelinde öldürülen gazetecilerin neredeyse yarısının İsrail tarafından Gazze’de öldürüldüğünü duyurdu. RSF’in raporunda, geçen yıl Aralık ayından bu yana dünya genelinde öldürülen gazeteci sayısının 67’ye ulaştığına dikkat çekilirken, İsrail güçlerince Gazze Şeridi’nde 29 gazeteci öldürüldüğü belirtildi. RSF verilerine göre, Ekim 2023’te başlayan Hamas ile İsrail arasındaki savaşta toplam 220 gazeteci hayatını kaybetti.
 
Geri
Üst