Kalabalığın içinde "yalnız ben"

Yasam

Moderator
Kalabalığın içinde

Günümüzde; şehirler gitgide daha da kalabalıklaşıyor, sosyal medya aracılığıyla binlerce insanla etkileşime geçebiliyoruz. Ancak bu kadar etkileşimin içinde ironiktir ki çoğumuz hiç olmadığımız kadar yalnız hissediyoruz. Bu durum, psikoloji literatüründe "Kalabalıkta Yalnızlık" olarak adlandırılır ve derinlemesine incelenmesi gereken bir paradokstur. Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal yazdı.

1EkAvXjdYUaGgAbyQDJScQ.jpg

Neden çokça insanla çevrili olmamıza rağmen bu denli yalnız hissediyoruz? Bu sorunun cevabı, modern yaşamın getirdiği bazı dinamiklerde saklı:1. İLİŞKİLERİN NİTELİĞİEskiden insanlar daha küçük topluluklarda yaşar; komşularıyla, akrabalarıyla, dostlarıyla daha derin ve anlamlı bağlar kurarlardı. Günümüzde ise bu bağlar, yerini yüzeysel etkileşimlerin artışına bıraktı. Örneğin; bir kafede otururken etrafımızda onlarca insan olabiliyor ama bu insanların çoğuyla gerçek bir iletişim kurmuyoruz. Sosyal medyada binlerce kişiyle etkileşime geçebiliyoruz. Ancak bu etkileşimler ve paylaştığımız içerikler genellikle filtrelenmiş, gösterişli anlar olup bizi biz olduğumuz için seven dostlarımızla; samimi, güvenli ve derin ilişkiler kurma ihtiyacımızı karşılamıyor.
7shP7TcaPEiwBw-du39Z4w.jpg

Gerçek bağ kurmak yerine ekrana bağımlı hale gelmek; fiziksel ve duygusal yalnızlığı arttırıyor. Akıllı cihazlarımız ve internet sayesinde her an, dünyanın her yerinden bilgiye, eğlenceye ve insana ulaşabiliyoruz. Bu yoğun etkileşim hali, aynı zamanda sürekli bir karşılaştırmaya ve yetersizlik hissine de yol açıyor. Başkalarının "mükemmel görünen" hayatlarına baktıkça kendi eksikliklerimize odaklanma eğilimi gösterebiliyoruz. Bu durum, içimize kapanmamıza ve daha da yalnız hissetmemize sebep oluyor.
9LwFyp6xL0K3-0oy2wEXDA.jpg

Büyük şehirlerde yaşayan bireyler, daha çok anonimleşme ve bağımsızlaşma eğiliminde oluyor. Zaman içinde herkes kendi dünyasında yaşamaya başlıyor ve böylelikle yakın ilişkiler zayıflıyor, topluluk hissiyatı azalıyor. Ayrıca iş yerlerinde, hayat koşullarının etkisiyle oluşmuş rekabetçi ortamlar da derin bağlar kurmayı zorlaştırabiliyor. Bu durum, sosyal destek sistemlerinin zayıflamasıyla birlikte yalnızlık hissine sebep oluyor.Kalabalıkta Yalnızlık; acı verici bir deneyimdir. Bireyin içsel ve dışsal dengesini bozarak; kendiyle ve çevresiyle duygusal kopukluk yaşamasına, anlaşılmama hissine, strese ve öz-saygı zedelenmesine sebep olabilir.Peki, “Kalabalıkta Yalnızlık" Hissinden Çıkabilmek İçin Neler Yapılabilir?Nitelikli İlişkilere Odaklanmak: Sayıdan ziyade, ilişkilerin derinliğine ve kalitesine önem vermek aidiyet hissiyatını arttırmak için önemlidir. Güvenli, birbirini anlayan veya anlamaya çaba gösteren, destekleyen bağlar kurmak…
cZTTsXaGw0mQcIwv_P2iMQ.jpg

Sosyal Medya Kullanımını Gözden Geçirmek: Sosyal medyada harcanan zamanı ve alanları sınırlamak, dijital detoks yapmak etkili olabilir.Gönüllü Çalışmalara Katılmak: Ortak bir amaç etrafında bir araya gelen insanlarla tanışmak, çalışmak, yeni bağlar kurmak; topluluk hissiyatını güçlendirmek için oldukça etkilidir.
AVHkGVpXj0utkzSdZp6QTg.jpg

Ortak İlgi Alanları Olan Kişilerle Tanışmak: Spor salonu, kitap kulübü, dil kursu gibi yerlerde yeni insanlarla tanışıp; ortak ilgi alanları etrafında gerçek bağlar kurulabilir.Yardım İstemekten Çekinmemek: Eğer yalnızlık hissi birey için dayanması zor ve derinden etkiliyse, bir profesyonelden destek almak önemlidir.Unutmayalım ki, insanın aidiyet ihtiyacı temel bir psikolojik gereksinimdir. Bir insan eğer aidiyet duygusunu deneyimliyorsa ‘’yalnız olduğunda’’ da yalnız hissetmeyebilir. Kalabalıkta Yalnızlık Hissi; modern çağın bir gerçeği olabilir. Ancak bu hissi görmezden gelmemek, bastırmamak ve daha anlamlı, doyurucu ilişkiler kurmak bizim elimizde. Yalnızlık; bir eksiklik gibi algılanmanın aksine daha derin ve gerçek bağlar kurma çağrısı olabilir.
LLJ3zXJGXk2BtDWl6TAveQ.jpg
 
Geri
Üst