Teknoloji
Moderator
Google, yapay zeka veri merkezleri için büyük miktarda enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla nükleer enerjiye yöneliyor. Şirket, ABD merkezli nükleer enerji girişimi Kairos Power ile ortaklık kurarak 2030 yılına kadar küçük modüler reaktörler (SMR) inşa etmeye başlayacağını duyurdu.
Anlaşma kapsamında on yılın sonuna kadar 500 megavat nükleer enerji üretilecek ve ilk reaktörün 2030 yılında devreye girmesi planlanıyor. Diğer reaktörler ise 2035’e kadar faaliyete geçecek.
Bu anlaşma, küçük modüler reaktörlerden nükleer enerji satın alan ilk kurumsal anlaşma olarak öne çıkıyor. Küçük modüler reaktörler, mevcut büyük nükleer reaktörlere kıyasla daha küçük boyutta ve daha düşük maliyetle fabrikalarda üretiliyor. Bu teknoloji, daha hızlı kurulum ve daha düşük inşaat maliyetleri sağlıyor.
Google’ın Enerji ve İklim Direktörü Michael Terrell, anlaşmanın maliyetleri düşürmeye ve daha hızlı enerji üretimine olanak sağlayacağını belirterek, “Bu anlaşma, Kairos Power’ın teknolojisini pazara daha hızlı bir şekilde sunmamıza yardımcı olacak” dedi.
Kairos Power, planlarını hayata geçirebilmek için ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan onay bekliyor. Şirketin Tennessee’deki ilk gösterim reaktörünün 2027 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor. Bu reaktör, nükleer yakıt içermeyen test üniteleri ile Albuquerque, New Mexico'daki bir tesiste geliştiriliyor.
Son yıllarda yapay zeka ve veri merkezlerinin artan enerji ihtiyacı, teknoloji şirketlerini temiz ve güvenilir enerji kaynaklarına yönelmeye zorluyor. Microsoft ve Amazon gibi diğer teknoloji devleri de nükleer enerjiye yatırım yapmaya başlamış durumda. Google’ın anlaşması, bu alanda atılan en son adımlardan biri olarak dikkat çekiyor.
Nükleer enerji, karbon salınımı yapmayan ve 7/24 enerji sağlayabilen bir kaynak olarak teknoloji endüstrisi için cazip hale geliyor. Veri merkezlerinin enerji tüketimi, 2030’a kadar iki katına çıkması beklenen küresel bir enerji talebine işaret ediyor. Ancak, nükleer enerji eleştirileri de beraberinde getiriyor ve uzun süreli radyoaktif atıklar ile olası kazalar, bu enerjinin riskleri arasında yer alıyor.
Anlaşma kapsamında on yılın sonuna kadar 500 megavat nükleer enerji üretilecek ve ilk reaktörün 2030 yılında devreye girmesi planlanıyor. Diğer reaktörler ise 2035’e kadar faaliyete geçecek.
Bu anlaşma, küçük modüler reaktörlerden nükleer enerji satın alan ilk kurumsal anlaşma olarak öne çıkıyor. Küçük modüler reaktörler, mevcut büyük nükleer reaktörlere kıyasla daha küçük boyutta ve daha düşük maliyetle fabrikalarda üretiliyor. Bu teknoloji, daha hızlı kurulum ve daha düşük inşaat maliyetleri sağlıyor.
Google’ın Enerji ve İklim Direktörü Michael Terrell, anlaşmanın maliyetleri düşürmeye ve daha hızlı enerji üretimine olanak sağlayacağını belirterek, “Bu anlaşma, Kairos Power’ın teknolojisini pazara daha hızlı bir şekilde sunmamıza yardımcı olacak” dedi.
Kairos Power, planlarını hayata geçirebilmek için ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan onay bekliyor. Şirketin Tennessee’deki ilk gösterim reaktörünün 2027 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor. Bu reaktör, nükleer yakıt içermeyen test üniteleri ile Albuquerque, New Mexico'daki bir tesiste geliştiriliyor.
Son yıllarda yapay zeka ve veri merkezlerinin artan enerji ihtiyacı, teknoloji şirketlerini temiz ve güvenilir enerji kaynaklarına yönelmeye zorluyor. Microsoft ve Amazon gibi diğer teknoloji devleri de nükleer enerjiye yatırım yapmaya başlamış durumda. Google’ın anlaşması, bu alanda atılan en son adımlardan biri olarak dikkat çekiyor.
Nükleer enerji, karbon salınımı yapmayan ve 7/24 enerji sağlayabilen bir kaynak olarak teknoloji endüstrisi için cazip hale geliyor. Veri merkezlerinin enerji tüketimi, 2030’a kadar iki katına çıkması beklenen küresel bir enerji talebine işaret ediyor. Ancak, nükleer enerji eleştirileri de beraberinde getiriyor ve uzun süreli radyoaktif atıklar ile olası kazalar, bu enerjinin riskleri arasında yer alıyor.