Haberler
New member

Pandemi sonrası sosyal izolasyonun etkileri sürerken, yalnızlık temelli psikolojik sorunlar da artış gösteriyor. Japonya’da 'hikikomori' olarak adlandırılan bu durum, Türkiye’de de giderek yaygınlaşıyor. Uzmanlar aileleri uyarıyor.

Pandeminin ardından sosyal ilişkilerdeki kopukluk ve bireysel izolasyon, psikolojik sorunların artmasına neden oldu. Japonya'da uzun yıllardır bilinen ve "hikikomori" adı verilen içe kapanma sendromu, artık Türkiye'de de daha sık görülmeye başlandı.

Japonya'da 540 binden fazla kişide tespit edilen bu durum, özellikle ergenler ve genç yetişkinler arasında yaygın. Hikikomori yaşayan bireyler, genellikle odalarına kapanıyor, kimseyle iletişim kurmuyor ve herhangi bir sosyal ya da fiziksel aktiviteye katılmak istemiyor. Uzmanlara göre bu tablo, yalnızlaşma ve içe çekilme belirtileriyle tanımlanıyor.

Hikikomori’yi yaşayan bireylerin ifadeleri çarpıcı. Bir genç duygularını şöyle aktarıyor:“Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Böyle bir yerde oturup kendimi bir odaya kapatıp, kimseyle muhatap olmadan yaşamak istiyorum.”Başka bir genç ise yaşadığı durumu şu sözlerle anlatıyor:“Odama kapanıyorum, müzik dinliyorum, resim çiziyorum. Genelde el işlerine veriyorum kendimi ama hiçbir şey yapasım gelmiyor.”

Uzman Psikologlara göre hikikomori, kişinin ev halkıyla dahi minimum iletişime girmesi, okula ya da işe gitmek istememesi ve tamamen kendi dünyasına kapanması ile karakterize ediliyor. Bu durumun sadece psikolojik bir sorun olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir uyarı olarak ele alınması gerektiğini vurguluyorlar.

Uzmanlar, yalnızlık sendromunun kalıcı hale gelmeden önce fark edilmesinin ve psikolojik destek alınmasının hayati önemde olduğunu belirtiyor. Ailelerin, çocuklarıyla daha sağlıklı bir iletişim kurmaları ve belirtileri erken fark etmeleri gerektiği vurgulanıyor.

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Prof. Dr. Yasemen Işık, bu durumun yaygınlaşmasının temel nedenlerinden birinin dijitalleşme olduğunu söylüyor.

"Büyük bir kısmı sosyal medya internet oyun bağımlılığı gibi bir şekilde bağımlılıkla giden bir takım aktivitelere yöneliyorlar. Bir grubu daha ağır bir kesimde derpesyonu olan bir kesim+enerjisi yok gücü yok bir şekilde hiçbir şey yapmak istemiyor+sosyalleşmek istemiyor"

Prof. Dr. Yasemen Işık, " Sınırlı internet kullanımı çok önemli. Çocuğu küçüklükten itibaren sadece akademik başarısına odaklanmayıp+farklı alanlarda var olmasına yönelik çeşitli aktivitelere yönlendirmek+aile içi iletişim çok önemli akrabaları tanımalı aile sofrasında yemek yenmeli" diyor.