Finans
Moderator
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan mevsimlik işçiler, Bursa'da sabahın ilk ışıklarında 800 lira yevmiyeyle, kamyonetlerle tarlalara gidip akşam dönüyor. Bazı ailelerin eğitim yılı bitmeden yanlarında getirdiği çocukları ise gün içinde tarlada çapa yapıp ekin biçiyor, akşamları ise çadırlarında ders çalışıyor. Aileler ve mevsimlik çocuk işçiler, tuvalet ve duşları olmayan, hijyenden yoksun ortamda, zor şartlar altında yaşamlarını sürdürüyor.
Okulların tatile girmesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan aileler, mevsimlik işçi olarak çalışmak için ilkokul, ortaokul ve lisede eğitim gören çocuklarını da yanlarına alıp 1700 kilometre uzaklıktaki Bursa'ya geldi.
Yılın 6 ayını memleketlerinde, diğer yarısını ise Karacabey ilçesi kırsal Bakırköy Mahallesi'nde kurdukları derme çatma 50 çadırda geçiren 25 aile, sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkıyor.
Çocuklarını da yanlarına alan aileler, 800 lira yevmiye karşılığında kamyonetlerle toplu halde tarlalara gidipakşam da çadırlarına dönüyor.
Bazı ailelerin, eğitim yılı bitmeden yanlarında getirdiği çocukları gün içinde anne ve babalarıyla tarlada çapa yapıp ekin biçtikten sonra, akşamları da çadırlarında ders çalışıp bulaşık ve çamaşır yıkıyor.
Ailesinin, savaş nedeniyle yıllar önce Suriye’den kaçıp Şırnak’a yerleştiğini ve her yıl diğer mevsimlik işçiler gibi Bursa’ya geldiklerini söyleyen Emel Elmuhammed (13), "Bu yıl, okullar kapanmadan ailemle buraya gelmek zorunda kaldım. Gündüz tarlada çalışıp aileme katkı sağlıyorum. Akşamları ise kaldığımız çadıra gelip, ders çalışıp arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Çadırda da anneme yardım ediyorum. Etrafı temizleyip, bulaşıkları yıkıyorum. Burada çok fare ve yılan var. Çadırlarda korkarak kalıyoruz. Ders çalışırken bile aklımız hayvanların bize zarar vermesinde oluyor." dedi.
Ailesiyle 20 yıldır her nisan ayında Şırnak'tan Bursa'ya geldiğini belirten Reyhan Esaccak (19), "Biz ailemle buraya çalışmak için geldik. Benim eğitimim vardı, çalışmak zorunda olduğum için eğitimime ara verdim. Burada çok zorlu şartlar altında çalışıyoruz. Geceleri uyuyamıyoruz. Köpeklerden, farelerden, yılanlardan çok korkuyoruz. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Sonra eve gelip derslerimize çalışıyoruz. Benim çok güzel hayallerim var. Onları gerçekleştirmek için, gündüzleri tarlada, akşamları ise evde çalışıyorum. Çalışmak için mecbur ailemle geldim. Üniversite sınavlarına bile giremedim." diye konuştu.
Mevsimlik işçileri memleketlerinden Bursa'ya getiren dayıbaşı Osman Sakcak (50) ise aileleriyle 30'a yakın çocuğun tarlada çalıştığını söyledi.
Bölgedeki yaşam şartlarının zorluğuna dikkat çeken Sakcak, "Burada 50 çadır var. Çadırlarımızın bazıları rüzgardan yırtıldı. Kimisi yağmurdan dolayı içi su alıyor. Bizim burada tuvalet ve banyo sorunumuz var. Yaşadığımız ortamın hijyenden yoksun olmasından dolayı hastalanıyoruz. Tarladan sonra çadırlara gelen aileler, bir de kaldıkları çadırlarla uğraşıyor. Bu şartlar altında bölgeye işçi gelmiyor. Çiftçiler çok zarar ederken, toplanılmayan mahsuller zamanla çürüyor. Bu duruma bir çözüm bulunmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.