Yasam
Moderator

Zihin ve beden çoğu zaman iki ayrı sistem gibi değerlendirilir. Oysa bilimsel ve psikolojik açıdan bakıldığında bu iki yapı birbirinden ayrılamayan bir bütün olarak çalışır. Birinde yaşanan en küçük dalgalanma, diğerinde karşılık bulur. Üstelik bunu bazen fark edemeyiz bile. Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal yazdı.

Zihnimiz yoğun stres altındayken kendimizi “idare ediyor” gibi hissedebiliriz ama beden çok daha dürüsttür. Sinyalleri doğrudan verir: Sırt ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ya da ani yorgunluk… Aslında beden şunu söyler: "Ben iyi değilim. Zihnin de değil."İşte bu zihin-beden etkileşimini en net şekilde anlatan kavram: Psikosomatik yaklaşım.

Psikosomatik; ruhsal ve duygusal sorunların, bedensel belirtiler şeklinde ortaya çıkmasıdır. Yani aslında “fiziksel bir açıklaması olmayan” ama gerçek ve hissedilen bedensel şikâyetlerin arka planında psikolojik yükler vardır.Kimi zaman fiziksel bir hastalık psikolojik nedenlerle şiddetlenir, kimi zamansa tamamen zihinsel süreçler yeni hastalıkları tetikler.

Beden ve beyin, durmaksızın bir iletişim halindedir. Özellikle tehdit algısı oluştuğunda, beyin bedene net bir mesaj gönderir: “Savaş, kaç ya da don!”Bu mesajla birlikte beden alarm moduna geçer:· Stres arttığında bağışıklık sistemi zayıflar. Vücut savunmasız hale gelir, hastalıklara açık olur.· Stres hormonları yükselir. Kısa vadede hayatta kalmayı kolaylaştırsa da uzun vadede kalp, damar ve sindirim sistemine zarar verir.· Kas ağrıları, migren ve eklem problemleri birçok vakada duygusal baskıların bedensel izdüşümüdür.· Sürekli stres kalp ritmini bozar. Kan akışı hızlanır, tansiyon yükselir, bu da kalp krizi riskini artırır.· Kaygı, sindirim sistemine de yansır. Kronik stresin ülser, gastrit gibi hastalıklarla bağlantısı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.Zihin ne yaşarsa, beden onu kendi dilinde anlatır.

Zihin ve bedenin birlikte dengeye gelmesi için farkındalık kadar pratik adımlar da gerekir. İşte birkaç önemli öneri:Zihinsel esneklik kazanınHayata karşı katı tutumlar, stresi derinleştirir. Yeni fikirlere açık olmak, duyguları bastırmak yerine anlamaya çalışmak zihni rahatlatır, bedeni gevşetir.Kendinizi tanıyınİsteklerinizi, sınırlarınızı, ihtiyaçlarınızı anlamaya başladığınızda, hem zihniniz hem bedeniniz güvenli bir alan bulmuş olur. Anlam arayışı iç huzurun temelidir.Hareket edinFiziksel aktivite yalnızca bedeni değil, zihni de iyileştirir. Egzersiz sırasında salgılanan endorfin, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır.Rutinler oluşturunDüzenli uyku, sağlıklı beslenme ve gün içindeki tekrar eden küçük alışkanlıklar, beden-zihin bütünlüğünü destekler. Rutinler, zihne “güvende olduğunu” hissettirir.Duygularınızı tanıyın ve ifade edinİfade edilmeyen duygular bedene yük olur. Duygusal farkındalık, stresin sağlıklı yollarla regüle edilmesine yardımcı olur.

Zihin ve beden arasındaki bağ artık sadece psikolojik bir görüş değil; bilimsel olarak da defalarca kanıtlanmış bir gerçek. İçinizde çözümlenmemiş ne varsa, dışınıza da yansır. O yüzden bedeninize kulak verin. Onun şikâyetleri, zihninizin susturulmuş çığlıkları olabilir.

Ve unutmayın, psikolojik zorlanma yaşadığınız dönemlerde bir uzmandan destek almak, hem zihinsel sağlığınıza hem de bedeninize yapacağınız en güçlü yatırımlardan biridir.